GS Grand Seiko

Tecrübenin gücü.

Murayama saatçilikte tecrübenin önemini üzerine basarak anlatıyor. "Makinenin içindeki her bir parçanın hareketini gözünüzün önünde canlandıracak hale gelmeniz gerekiyor. İlk patronum bu konuda bir dahiydi, ben de aynısını yapabilmeye başladığımda yavaş yavaş onun seviyesine yaklaşmaya başladığımı hissettim." Murayama'nın ilk yöneticisi günümüzde Micro Artist Studio'da çalışan, Japonya'nın önde gelen saatçilerinden biri olan Katsumi Nakata'ydı. Nakata'nın Çağdaş Usta Zanaatkar ve Japon hükumetinden Sarı Kurdeleli Madalya ödülleri bulunuyor.

Murayama, Soma ve Wahimi'nin işleri stüdyoyla sınırlı değil. Zaman zaman hem Japonya'daki hem başka ülkelerdeki Grand Seiko etkinliklerinde becerilerini canlı olarak sergileme fırsatı yakalıyorlar. “Yarattığım saatler ile ilgili tüm bilgilere sahip olduğumu düşünüyorum elbette,” diyor Murayama, “Ancak müşterilerle konuşma fırsatım olduğunda Grand Seiko'nun ne kadar sevildiğini, ona ne kadar değer verildiğini tekrar anlıyorum.” Bunun iki farklı yönü olan bir deneyim olduğunu söylüyor. “Saatlerimizin sahiplerine getirdiği mutluluğu ve saatseverlern sevgisini görmeye bayılıyorum, ancak bu bir yandan da her bir makineyi üretirken sahip olduğum sorumluluğu gösteriyor.”

Saatçiler, mikroskoplarıyla tek bir noktaya bakarken gözlerini zorlayabiliyor. Birleştirme sırasında tek bir parçaya en ufak bir zarar vermemeleri gerektiğinden nefeslerini tutarak bütün dikkatlerini cımbızlarının uçlarına veriyorlar.

Soma'nın, Wshimi'nin ve Murayama'nın sözlerinden anlayabileceğimiz gibi, Spring Drive her ne kadar çağdaş saatçiliğin en ileri noktasındaki yenilikçi bir makine olsa da Shinshu Saat Stüdyosu'ndaki zanaatkarların becerileri, tutkusu ve adanmışlığı olmadan ortaya çıkması imkansız. Spring Drive'a hayat veren asıl şey insan emeği. Saatçilerin yıllar boyunca birbirleriyle etkileşimde bulunarak ürettikleri tecrübenin yarattığı hassasiyet ve dayanıklılık garantisi. Nakata'nın sözleriyle Spring Drive “zanaatkarların elinden çıkma bir makine,” ancak o aynı zamanda “zanaatkarları besleyen de bir makine.”

Sadece birkaç milimetre çapındaki çarklar elle birleştiriliyor. Bu işi yapmadaki en önemli araç olan cımbızları saatçiler kendileri cilalıyor.