Spring Drive U.F.A. Tanıtımı

Yaylı mekanizma ile çalışan saatte olağanüstü bir hassasiyet
Grand Seiko Spring Drive U.F.A.

2025 yılında Grand Seiko yeni bir zirveye ulaştı. Spring Drive’ın sağladığı itici güç ile kristal osilatör ve entegre devre (IC) çipinin denetiminde çalışan, benzersiz bir teknoloji olan Spring Drive’ı daha da geliştirerek yılda ±20 saniyelik şaşırtıcı bir hassasiyet elde etti. İşte bu başarı, Grand Seiko’nun yeni Spring Drive U.F.A. mekanizması olan Kalibre 9RB2’nin temelini oluşturuyor. Peki, bu büyük başarı nasıl mümkün oldu? Bu metinde, yeniliği mümkün kılan gelişmelerin ardındaki sırları, saatin genel yapısını ve tasarımını derinlemesine inceliyoruz.

Modeller, yılda yalnızca ±20 saniyelik sapma ile son derece hassas bir mekanizmayı 37 mm’lik kasada barındırarak Spring Drive tarihindeki en kompakt saatler olma özelliğini taşıyor. Soldaki SLGB001 modeli platin kasayla sunulurken, sağda yer alan SLGB003 modeli Yüksek Dayanıklı Titanyum kasaya sahip. Her iki model de 37 mm çapında ve 11,4 mm kalınlığında olup, günlük kullanıma uygun 10 bar su geçirmezlik seviyesine sahip. SLGB001, dünya genelinde yalnızca 80 adetle sınırlı olacak ve yalnızca Grand Seiko Butikleri’nde satışa sunulacak. SLGB003 ise Grand Seiko Butikleri’nin yanı sıra Grand Seiko Salonları’nda da satışa sunulacak.

Grand Seiko’nun hassasiyet arayışından doğan Spring Drive’ın tarihçesi

Spring Drive, mekanik ve quartz teknolojilerinin en iyi yönlerini bir araya getiren devrim niteliğinde benzersiz bir mekanizma. Mekanik saatlerin sağlamlığını quartz saatlerin hassasiyetiyle birleştirmesi onu benzersiz kılar. Spring Drive’ın temelleri 1970’li yılların sonlarında, bir Seiko Epson tasarımcısının “zemberekle çalışan bir quartz saat” fikrini ortaya sunmasıyla atıldı. Aşılması gereken en büyük zorluklardan biri, yalnızca zemberekten elde edilen enerjiyle kristal osilatörün çalışması için gerekli elektrik enerjisinin sağlanmasıydı. Bu ilk fikirden yaklaşık 20 yıl süren bir geliştirme sürecinin ardından, ilk nesil Spring Drive mekanizması olan Kalibre 7R68 üzerine inşa edilen bir model 1999 yılında tanıtıldı. (*)Bu model, güç kaynağı olarak zemberek kullansa da, çalışması kristal osilatör ve entegre devre tarafından kontrol ediliyordu. Mekanik saatlerdeki gibi uzun ve kalın ibrelere sahip olmasının yanı sıra, aylık ±15 saniyelik yüksek doğruluğa ulaşıyor ve onu önceki tüm kol saatlerinden ayırıyordu.

Yay gücüyle çalışan bir mekanizmada bu derece yüksek doğruluk elde edilmesinin yanı sıra Spring Drive başka avantajlar da sunuyordu. Saatin konumu değiştiğinde dahi doğruluk etkilenmezken, sürtünme oluşturan eşapman sisteminin bulunmaması hem darbeye karşı yüksek dayanıklılık sağlıyor hem de akrep ve yelkovanın pürüzsüz bir şekilde kayarcasına hareket etmesini mümkün kılıyordu. Yani Spring Drive, yüksek hassasiyeti ve özgünlüğüyle Grand Seiko için biçilmiş kaftandı. Bu nedenle Grand Seiko, 2004 yılından itibaren bu yenilikçi zaman ölçüm teknolojisini saatlerinde kullanmaya başladı. Aynı yıl tanıtılan Kalibre 9R65, güç rezervini yaklaşık 72 saate çıkararak Spring Drive’ı daha da işlevsel hale getirdi.2020 yılında ise daha yüksek doğruluk ve daha uzun güç rezervi sunan Kalibre 9RA tanıtıldı. Yüksek verimli iki ebatlı tulumbalar sayesinde yaklaşık beş günlük güç rezervi sağlandı. Ayrıca, sıcaklık düzeltme işlevine sahip entegre devresiyle hassasiyet daha da artırıldı ve birçok başka gelişme kaydedildi.

*1999 yılında tanıtılan ilk nesil Spring Drive olan Kalibre 7R68, Seiko markası altında satışa sunuldu.

Spring Drive mekanizması

Spring Drive, güç kaynağı olarak zemberek kullanmasına rağmen, kuvars kontrolünün yüksek hassasiyetini de içeren özgün bir çalışma mekanizmasıdır. Bu mekanizmanın temel özelliği Tri-Synchro Regülatördür. Güç kaynağının zemberek olması, onu mekanik saatlerle ortak kılar; ancak Spring Drive’ın farkı, mekanik saatlerde bulunan eşapman sisteminin bulunmamasıdır. Bunun yerine, zembereğin enerjisiyle dönen kayar çark üzerine elektromanyetik bir fren uygulanır. Bu dönüş sırasında elektrik enerjisi üretilir ve bu enerji hem entegre devre kontrolü için hem de kristal osilatörü çalıştırmak için kullanılır. Bu sistem, ibrelerin akıcı hareket etmesini sağlar ve mekanik saatlerde ulaşılması zor olan yüksek hassasiyeti mümkün kılar.


Elle kurmalı Spring Drive Kalibre 9R65


Spring Drive 5 Days Kalibre 9RA2

Mevcut Grand Seiko saatlerinde kullanılan Spring Drive mekanizmaları arasında, Kalibre 9R65 Grand Seiko Spring Drive’ın temeli konumundadır. Sağlam yapısı, yüksek hassasiyeti ve üç günlük güç rezervi sayesinde birçok modelde tercih edilen mekanizma olmuştur. Bu avantajları daha da ileri taşıyan ise, Evolution 9 Koleksiyonu’ndaki çeşitli modellerde yer alan Kalibre 9RA serisidir. Sınırlı mekanizma alanında hem gerekli güç rezervini hem de yüksek torku sağlamak için özgün bir yapı olan iki ebatlı tulumba sistemi benimsenmiştir. Biri büyük, diğeri küçük olmak üzere iki farklı boyutta tulumba ile donatılan bu yapı, güç rezervini yaklaşık beş güne kadar uzatmıştır. Ayrıca, hassasiyeti artırmak amacıyla bir sıcaklık düzeltme fonksiyonu da eklenmiştir.

Yıllık ±20 saniye gibi dikkat çekici bir hassasiyete sahip Spring Drive Kalibre 9RB2, geleceğe dönük vizyonu yansıtan Evolution 9 Koleksiyonu ile ilk kez sahneye çıkıyor.

Grand Seiko Spring Drive, tanıtımından bu yana büyük ilerlemeler kaydetti. Bu gelişimin doruk noktası olarak görülebilecek mekanizma ise 2025 yılında duyurulan Spring Drive U.F.A.’dır. Bu mekanizmanın öne çıkan özelliği, şimdiye kadar geliştirilmiş tüm yayla çalışan saatlerden daha yüksek olan doğruluğudur. Spring Drive tarihinde ilk kez bir mekanizmanın doğruluğu aylık değil, yıllık sapma ile ifade edilmektedir: ±20 saniye. Bu, seri üretimdeki bir yaylı mekanizma için ulaşılan en yüksek hassasiyet seviyesidir. (*)

Spring Drive’ın merkezinde yer alan kristal osilatör, bir mekanik saatteki eşapmandan çok daha hassastır. Ancak diğer mekanizmalarda olduğu gibi, sıcaklık ve nem değişimlerinden kaynaklanan hatalara karşı savunmasızdır. Grand Seiko, bu tür çevresel değişkenlere karşı sıcaklık düzeltme fonksiyonunu daha önce Kalibre 9F quartz mekanizmasında başarıyla kullanmıştı. Fakat Spring Drive’ın nispeten düşük elektrik enerjisiyle çalışan yapısına bu işlevi entegre etmek daha büyük bir zorluktu. Ancak Kalibre 9RA2 ile Grand Seiko, sıcaklık düzeltme fonksiyonunu ve hassasiyeti stabilize eden vakum paketli entegre devreyi eklemeyi başardı. Böylece mekanizmanın hassasiyeti aylık ±15 saniyeden ±10 saniyeye yükseltildi.

Yine de bu, yıllık doğruluğa sahip bir mekanizma için yeterli değildi. Bu noktada, Seiko Epson’dan Eiichi Hiraya liderliğindeki mekanizma tasarım ekibi, uzun vadeli kullanımda meydana gelebilecek küçük sapmaları dengeleyen yeni bir ayar fonksiyonu geliştirdi. Ayrıca kristal osilatör de dahil olmak üzere mekanizmadaki tüm parçalar, zamanla doğruluğu etkileyebilecek faktörler açısından baştan sona gözden geçirildi. Üstelik, önceki Spring Drive Kalibre 9R65 ile aynı 30 mm çapta kalmaya devam ederken, dış manyetik etkilere karşı kullanılan manyetik kalkan levhası kaldırıldı ve bunun yerine mekanizmanın kendisine yüksek manyetik direnç kazandırıldı. Bu sayede Grand Seiko, tarihinde ilk kez 37 mm’lik kompakt bir kasa içinde bir Spring Drive mekanizması sunabildi. Bu mekanizmanın adı: Spring Drive U.F.A. (Ultra Fine Accuracy – Ultra Hassas Ayar). Bu isim, 1969 yılında, seri üretim mekanik saatler içinde en yüksek hassasiyete ulaşan V.F.A. (Very Fine Adjusted) modeline bir gönderme niteliği taşımaktadır. Ancak Spring Drive U.F.A., aynı ruhu günümüz teknolojisiyle sürdürmekle kalmayıp, onu bir adım öteye taşıyan bir başarı belgesi olarak değerlendirilebilir.

*2025 Nisan ayı itibarıyla. Grand Seiko iç araştırmasına dayanmaktadır.

Kalibre 9RB2’nin yüksek hassasiyetinin iki örneği

Regülatör anahtarı

Spring Drive mekanizmasının doğruluğunun anahtarı, elektriksel uyarıya tepki vererek titreşen kristal osilatördür. Kuvars kristali son derece kararlı olsa da her kristalin kendine özgü özellikleri vardır ve bu özellikler uzun süreli kullanımda çok hafif biçimde değişebilir.

Kalibre 9RB2’de, bu olasılığı en aza indirmek için kuvars kristali üç ay boyunca test edilerek doğruluğu optimize edilir. Buna ek olarak, zaman içinde quartz özelliklerinde olabilecek değişimlerin (yavaşlama veya hızlanma) hassas ayarlarla dengelenebilmesi için regülatör anahtarı adı verilen yeni bir bileşen eklenmiştir.

Yeni tasarlanmış Entegre Devre

Quartz ne kadar iyi üretilmiş olursa olsun, saatin çalıştığı ortamın sıcaklık ve nem koşulları, doğruluk üzerinde büyük etkiye sahiptir.

Bu etkinin olabildiğince azaltılması amacıyla, Kalibre 9RB2'de kuvars kristali ile onu kontrol eden entegre devre, birlikte vakumla mühürlenmiş bir kapsül içine yerleştirilmiştir.

Ayrıca entegre devre, sıcaklığı günde 540 kez algılayarak, sıcaklık değişimlerinden doğabilecek sapmalara karşı sürekli mikro düzeyde düzeltmeler yapar.

Daha yüksek hassasiyet, kompakt yapı ve incelik yönünde ilerleyerek

Evolution 9 Style, Grand Seiko’nun yeni bir tasarım kodudur. Bu tasarım kodunun amaçladığı üstün okunabilirlik ve konforlu kullanım, SLGB003 ve SLGB001 modellerinde daha da belirgin hale getirilmiştir. Kompakt boyutları ve düşük ağırlık merkeziyle birlikte, SLGB003 modelinde kullanılan Yüksek Yoğunluklu Titanyum, saatin konforunu daha da artırır.

Spring Drive U.F.A.’nın başlıca özellikleri, yılda ±20 saniyelik yüksek hassasiyeti ve 37 mm çapındaki yeni kasa boyutudur. Bu özellikler, Grand Seiko tarihine not düşülmeye değer bir ilerlemeyi temsil eder. Ancak 37 mm’lik kompakt kasa yalnızca bir boyut küçültmesi değildir; performans, tasarım ve kullanım konforu tamamen yeniden yapılandırılmış bir sistemin sonucudur.

Bu dönüşümün merkezinde, bu modellerde kullanılan Caliber 9RB2 mekanizması yer alır. Önceki Spring Drive modellerinde manyetik direnç sağlamak için kullanılan manyetik koruma plakası bu mekanizmada çıkarılmış; onun yerine, manyetik direnç sağlayan bir bileşen doğrudan mekanizmanın içine entegre edilmiştir. Bu sayede dış tasarımda daha fazla özgürlük elde edilmiş ve yeni mekanizmanın, Caliber 9R65 ile aynı kompakt 30 mm boyutunda tutulması mümkün olmuştur.Bu modellerin ardındaki tasarım felsefesi olan Evolution 9 Style, uzun ve kalın kollar ile üç boyutlu indekslerin kullanımı sayesinde yüksek okunabilirlik sağlarken, kasa tasarımının düşük ağırlık merkezi sayesinde üstün bir kullanım konforu sunar.

Önceki modeller 40 mm kasa çapına sahipken, yeni modeller 37 mm çapında daha kompakt bir forma sahiptir. Tasarım dili Evolution 9 Style çizgisini izlemeye devam etse de, bu daha küçük boyuta uyum sağlamak amacıyla form genel olarak inceltilmiş ve yeniden şekillendirilmiştir.

Evolution 9 tasarım felsefesi: Okunabilirlik, konfor ve zamansız estetik

SBGA211’in doğuşundan bu yana, halk arasında “Snowflake” olarak bilinen beyaz desenli kadran, Grand Seiko’nun ikonik bir unsuru hâline gelmiştir. Bu yumuşak kırağı etkisi; kadrana desen damgalanarak, kaplama ve boyama işlemleriyle renklendirilerek ve ardından kalın bir şeffaf vernik tabakası püskürtülüp tamamen düz ve parlak bir yüzey elde edilene kadar cilalanarak yaratılır. Daha derin bir desen üç boyutlu görünümü arttırsa da, zamanın okunabilirliğini azaltır. Özellikle bu kadrandaki gibi düzensiz bir desende bu durum daha da belirginleşir. Ancak Grand Seiko’nun kadran üretim konusundaki uzmanlığı sayesinde, hem benzersiz hem yüksek okunabilirliğe sahip hem de üstün kalitede bir kadran ortaya konmuştur.

Doğanın mevsimler boyunca değişen yüzleri, uzun zamandır Japon estetiğini derinden etkilemiştir ve Grand Seiko da bu estetiğe saygı duruşunda bulunur. Bu modellerin kadran desenleri, Spring Drive’ın üretildiği Shinshu bölgesinde, açık bir karla kaplı arazide ağaçların üzerinde oluşan yumuşak kırağının güzelliğini yansıtır.

Bunun da ötesinde, “kırağıyı betimleyen kadran” aynı zamanda Spring Drive’ın sessizce süzülen ibrelerini simgeler. Tasarımcı Akira Yoshida, hem kar ve buzla kaplı ağaç sıralarını hem de Spring Drive saniye ibresinin sessiz hareketini bu kadrana ustalıkla yansıtmıştır.

Saat kadranına kırağı dokusunu yansıtmak kolay bir görev değildi. Desen çok küçük olsaydı, kırağıyı andırması zorlaşırdı; çok büyük bir desen ise indekslerin üzerine gelerek okunabilirliği olumsuz etkilerdi. Ancak günümüz Grand Seiko’su, düzensiz bir deseni kadrana başarıyla uygulayabiliyor. Desen damgalama yöntemiyle kadrana aktarılıyor; ardından kaplama ve renklendirme ayarları yapılarak, Grand Seiko’nun okunabilirlikten ödün vermeyen yaklaşımına sadık ama eşsiz bir kadran elde ediliyor.

Platin kasalı SLGB001’in kadranı, Yüksek Dayanımlı Titanyum kasalı SLGB003 ile aynı desene sahiptir ancak beyaz platin kasaya uyum sağlamak için hafif mavi bir ton eklenmiştir. Kadrana kalın bir lake tabakası püskürtülüp ardından cilalanma tekniği zaman alıcıdır, ancak özgün bir doku ortaya çıkarır. Derin desenlere lake kaplama uygulanan Grand Seiko dışında hemen hemen başka örnek yoktur. Bu tür tasarımların üzerinde kabarcık oluşma ihtimali yüksek olduğundan, bitirme işlemi özel bir ustalık gerektirir.

Kadran yüzeyi ayrıca her kasa malzemesine göre özel olarak uyarlanmıştır. Titanyum kasa kullanılan SLGB003 modelinde, kasa hafifliğiyle uyumlu olarak gümüş-mavi tonlar tercih edilmiştir. Platin kasalı SLGB001’de ise, platin malzemenin berrak rengine uygun çok hafif bir mavimsi ton verilmiştir. Ancak bu renklenme oldukça ince ve zarif bir şekilde uygulanmış, yumuşak kırağı konseptinden sapmaması için neredeyse fark edilmeyecek düzeydedir. Net ve zarif renk tonları eklemek de Grand Seiko’nun ustalık alanlarından biridir.

Yüksek okunabilirliğin ve olağanüstü estetiğin ardındaki teknikler

Okunabilirliği artırmak ve olağanüstü estetik güzelliği sağlamak amacıyla, modeller kutu formunda safir cama sahip. Bezel, önceki modellere göre daha ince tasarlanarak kadranın doğal aydınlatmasını en üst düzeye çıkarır ve böylece okunabilirliği artırır. İç bezel eğiminin yatay açısı, tasarımın sadeliğini daha da vurgular. Ayrıca, saniye kolu ile safir kristal arasındaki boşluğun azaltılması, kasa inceliğine katkıda bulunur.

Toka tasarımındaki yenilikler, saatin bilekteki konforu daha da artırıyor. Yüksek yoğunluklu titanyum kasaya sahip SLGB003 modelinde, tokada hassas ayar yapmayı sağlayan bir mekanizma bulunuyor. Uzman araçlara ihtiyaç duymadan kolayca ayarlanabilen bu özellik, daha üstün bir bilek rahatlığı sunuyor. Ayrıca, Grand Seiko’nun bilinen sağlamlığından ödün verilmeden tokaların boyutu da daha kompakt hale getirilmiştir.

Grand Seiko için yeni bir yön

Spring Drive U.F.A , yılda ±20 saniye doğruluk seviyesiyle sadece Spring Drive tarihinin değil, tüm yaylı mekanizmalı bilek saatlerinin de en yüksek hassasiyet zirvesini temsil eder. Ayrıca SLGB001 ve SLGB003 modelleri, bu üstün mekanizmayı 37 mm çapındaki kompakt kasalara başarıyla sığdırmıştır. Küçülen kasa boyutuna rağmen, her iki model de Evolution 9 Stili tasarım felsefesine sadık kalır. SLGB003 ise ince ayarlanabilir toka ve hafif Yüksek Yoğunluklu Titanyum kasa ile bilekteki konforu daha da artırmıştır.

SLGB001 ve SLGB003, Grand Seiko’nun temel erdemlerini devam ettirirken, onları yeniden tanımlayan ve sadece Spring Drive için değil, Grand Seiko markası adına da yeni bir yönü işaret eden modellerdir.

Eiichi Hiraya Makine Tasarım

1992 yılında Seiko Epson’a katıldı. 2004 yılında Grand Seiko’nun ilk Spring Drive mekanizması olan Kalibre 9R65’in geliştirilmesinde görev almasıyla birlikte, mekanizma tasarımı konusunda uzmanlaşarak Spring Drive geliştirme çalışmalarında yer almaya başladı. Evolution 9 Koleksiyonu’ndaki Spring Drive 5 Günlük Kalibre 9RA5 ve Chronograph GMT modeli için geliştirilen Kalibre 9R86 da dahil olmak üzere birçok önemli projede görev aldı.

Akira Yoshida Ürün Tasarımcısı

2015 yılında şirkete katıldı. Yurtdışı pazarlar için Seiko marka tasarımı üzerinde çalıştıktan sonra, 2018 yılından itibaren Grand Seiko tasarımlarında görev almaya başladı. 2023 yılında Grand Seiko’nun tamamen mekanik kronograf mekanizmasını kullanan ilk saati olarak tanıtılan SLGC001 Tentagraph ile başlayan süreçte; 45GS limitli yeniden üretim modeli, SBGE295, SBGW301 ve birçok başka modelin tasarımında yer aldı.

Fotoğraf: Eiichi Okuyama
Metin: Masayuki Hirota (Chronos Japonya Edisyonu Genel Yayın Yönetmeni)